23 Mart 2014 Pazar

BİR FOTOĞRAFIN HİKAYESİ

Bartu makineyi kaptığı gibi masa, sandalye, vitrinler, yemekler, içecekler  etrafında ne varsa her şeyin fotoğrafını çekmeye başladı. Sonra yeterince ustalaştığına kanaat getirdikten sonra portre de çekerim ben dedi. Annesini model olarak seçtikten sonra hemen işe koyuldu.


Fotoğraf için uygun bir yer seçildi. Anne pozunu verdikten sonra Bartu dikkatle kadrajını ayarladı .



Sonra çekilen pozlar fotoğraf makinesinin lcd ekranında kontrol edildi. 




Bartu'nun yüzünden sonuçların tatmin edici olduğu açıkça okunuyordu. Küçük fotoğrafçı büyük bir iş yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyordu. 


Sonuç mu? Sonuç da fotoğraf çok başarılıydı bence. Tek bir sorun vardı. O da zamanla olacak gibi duruyor. 10-15 cm uzadık mı hiç sorun kalmayacak.  İşte o sonuç; 








FOTOĞRAFÇI BARTU




Annesinin elinde telefon babasında sürekli fotoğraf makinesi, yeni teknolojiler sayesinde sokakta herkes zaten fotoğrafçı. Herkes yapıyorsa ben de yaparım dedi Bartu ve fotoğraf makinesi ile tanıştı. Bu iş oldukça da hoşuna gitti. 

Önce iç mekanda sonra da dış mekanda denemeler yaptı. Bence ilk sefer için de fena işler çıkarmadı hani. Aşağıda Bartu'nun objektifinden bazı kareleri beğenilerinize sunuyoruz. Bakalım beğenecek misiniz.