Yedi Bartular

Bartu bugün tam iki aylık oldu. Gün geçtikçe açılan ten rengi ve saçlarıyla daha çok annesine benzeyen hatta bebeklik resimleri annesinin bebeklik resimleri ile tıpatıp aynı olan küçük Bartu'nun babadan almış olduğu şakacı özelliği de yok değil hani. (yandaki resim)

Ama sadece şakacı mı Bartu? Hayır tabi ki. En çok uykucu, bazen kederli, bazen neşeli, bazen huysuz, bazen meraklı ve bazen de sinirli idi.

Bu iki ay boyunca bütün duygularını mimikleriyle anlatan ve mimiklerini ne kadar ustalıkla kullandığını gösteren Bartu'nun bazı anlarını aşağıdaki gibi fotoğrafladık;

Yumurtanın Sarısı Gitti Pipinin Yarısı

Ben ne kadar çocuğun sünnetini hatırlamasını istesem ve bu nedenle 6-7 yaşlarında olmasını istesem de, Perşembe günü 40 günlük Bartu sünnet oldu. :)

Benim de şu anlamsız eski tekerleme dilime dolandı.

Beş dakika kaldı,

Bartu fitili aldı,

Yumurtanın sarısı,

Gitti pipinin yarısı...

Sünnet akşamı fitilin de neden tekerlemede olduğunu öğrenmiş olduk. :)

Bartu'nun Aydemir Olma Serüveni

NOT: İsimlerin yanlarındaki yıllar Aydemir ismini aldıkları seneleri simgelemektedir. :))

Dini ne olacak?

Bu sabah Nüfus müdürlüğüne gittim. Artık Bartu'nun nüfus cüzdanı ve TC Kimlik No'su da mevcut. Darısı Anna'nın başına.

Bu arada henüz bu hafta başlatılan bir uygulamaya da şahit olduk. Bebek kimliği de fotoğraflı olacak ve her altı ayda bir fotoğraf yenilenecek. Tabi ki böyle bir şey yok ama isteyen zaytung haberi olarak kullanabilir. :)

İşlemler yapılırken daha önceden hiç aklıma bile gelmeyen bir soru ile karşı karşıya kaldım. Memure "Dini ne olacak? Ne yazayım?" dedi... İçimden Budist demek geçti ama devlet dairesinde espri kaldıramazlar diye içimdeki sese kulak asmadım. Bir iki eee sesi içeren duraklamadan sonra da İslam dedim. Emin misin der gibi gözümün içine baktı, hemen atıldım; "yine de annesine bir soralım." Her ne kadar farklı milletlerden olsalar da ikisi de kadındı. Sanki eşimden gizli iş çeviriyormuşum gibi hissettirdi bana memure. Belki de ona hiç sormamışlardı. Anna'nın da onayını aldıktan sonra bütün işlemler kısa sürede tamamlandı ve Bartu resmen TC vatandaşı oldu.

Baba Olmak

Eveeet... Bartu 28.10.2010 tarihinde dünyaya geldi.

Anladım ki bıyıkla alakası yokmuş baba olmanın. Kucağında o ufacık şeyi hissetmekle, her vık vık ettiğinde yataktan fırlamayla ilgisi varmış.

Mini minnacık bebeğin kucağında huzur bulmasının bu kadar güzel bir duygu olduğunu bilseydim daha önce çocuk sahibi olmayı düşünebilirdim.

Öyle bir şeymiş ki; şimdiden Bartu büyüyünce neleri beraber yapabiliriz diye hayal ediyorum.

Ailemize hoşgeldin BARTU...

Anket Sonuçları

Bartu'nun doğumundan önce yapmış olduğumuz anket sona erdi.

Ankete katılanların çoğunluğu benim arkadaşlarım olmasına rağmen "Burun" farkıyla (ki burnu harbiden Anna'nın aynısı) Anna'ya daha çok benzeyecek çıktı anketten.

Bu ufak eğlencemize katılan herkese teşekkürler.

BARTU is on the way

Büyük gün yaklaştıkça heyecan da artıyor. “BA-BA” diyecek yakında birisi bana. Evet, Anna’nın hamile kalmasından bugüne 8 aydan fazla geçti.

Benim gibi bir çokları da eşlerinin hamilelik dönemlerinde baba olmak nedir bilmiyordu sanırım. Sağdan soldan duyulan kulaktan dolma bilgiler ve internetten okumuş olduğum bir takım yorumlar sadece. Zaten baba dediğin bıyıklı olurdu. Bende de doğru düzgün çıkmıyor bile.

Geçen dönem içerisinde yok bebek odası,yok puseti, biberonları, bezleri nasıl olacak, nereden alacağız derken olayın esas güzel kısmını, eve gelecek olan bebeği atlamışım biraz.

Hazırlıkların birçoğunu bitirdiğimize göre artık keyifle hayatımıza yeni bir anlam katacak olan yeni misafirimizi beklemeye koyulabiliriz. Aylar önce cinsiyetini öğrenmiş olduğumuz ve ona göre ismini bile belirlediğimiz oğlumuz Bartu geliyor.

Şimdi ki konumuz da geliyor ama kime benzeyecek konusu. Benim gibi Jackie Chan’e mi benzeyecek yoksa Anna gibi sarışın -renkli gözlü mü olacak.

Aşağıda Anna’nın ve benim çocukluk resimlerimiz var.

Peki sizce “Bartu” kime benzeyecek? (Lütfen yandaki anketi doldurunuz.)