14 Haziran 2011 Salı

Öyle Bir Geçer Zaman Ki

Geçen gün bilgisayardaki dosyaları düzenlerken yine kendimi Bartu'nun resimlerine bakarken buldum. Yedi buçuk ayda hem fiziksel hem de mental gelişimdeki ivmenin bu derecede büyük oluşu gerçekten inanılmaz. İlk başlarda sadece uyku ve emme reflekslerine sahipken şimdilerde ise oscarlık performansla istediğini elde etmeye çalışıyor. Hani benim için kandırılmış olup kucağa almak, yemezler demekten çok daha cazip geliyor.

EKİM - KASIM-ARALIK 2010 DÖNEMİ

Bartu doğduktan sonraki genel kanı siyah saçlı ve çekik gözlü esmer görünen bebeğin bana benzediğiydi. İlk ayın sonuna kadar neredeyse göz rengini göremediğimiz Bartu 2 aylık iken etrafa ilgisini arttırmış olsa da resimde görüldüğü gibi uyanıkken de çoğu zaman esniyordu. Karnı acıktığında sadece anneye ihtiyaç duyuyordu. Ben bu dönemde onun için evdeki gereksiz kalabalıktım.

OCAK-ŞUBAT-MART 2011 DÖNEMİ

Üç aylık olduktan sonra hem ben bebeğe hem de o bana daha çok alışınca her şey çok farklı oldu. Bu dönemde bizim esmer olduğunu sandığımız Bartu doğumdaki siyah saçları dökmüş,yerine sarı saçlar gelmeye başlamıştı. Yeni doğan sarılığı adı verilen ilk aylarda çoğu bebekte görülen vakanın da son bulmasıyla beyaz tene kavuşmuştu. EEE.. Hani bana benziyordu. Artık daha çok anneye benziyordu. Sanırım Bartu anneyi daha güzel bulmuştu ve ona benzemeye karar vermişti. Yanlış seçim olduğunu söyleyemem. Ama bu dönemdeki en önemli gelişme artık Bartu'yla iletişim kurabiliyorduk. Basit oyunlar oynar duruma gelmiştik. Özellikle sesli gülmesini ilk duyduğum an çok özeldi.

NİSAN - MAYIS - HAZİRAN 2011

Her geçen gün büyüyen ve değişen Bartu artık dışarıdan gıdalar almaya başlamıştı. Bu dönemde de öğrendik ki kendisi yemek istemediği zaman ısrar edilmesinden hoşlanmıyor ve kararlarına saygı duymamızı bekliyordu. İstediği olmazsa resmen tavır koyup uzun süre küsebiliyordu. Yine bu aylarda havanın da ısınmasıyla dışarıda daha çok vakit geçirebilen Bartu sosyalleştikçe hızla farklı şeyler öğrenmeye devam ediyordu. Çok uzun süre olmasa da kendi başına oturabilir olmuştu. Çeşitli sesler çıkarabildiğini farketmesi ve sevincini zıplamaya çalışarak, çığlık atarak göstermesi gibi hareketler ile artık iyice bir birey olma yolundaydı. Bağımsızlığını ilan ettiği yürüteçten de çok zevk alıyordu. Son zamanlarda da en çok söylenmeyi seviyor Bartu. Özellikle akşam yemeği saatinde oturduğu mama sandalyesinde oyuncaklarına bizi şikayet etmeyi gelenek haline getirdi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder